Lazer sinter yöntemiyle üretilen tek üyeli ve dört üyeli metal seramik restorasyonlarda marjinal açıklık değerlerinin metal alt yapı ve porselen üst yapı sonrası in vitro olarak karşılaştırılması
Özet
İlerleyen teknoloji ve artan estetik beklenti ile birlikte günümüzde tam seramik ve zirkon alt yapılı porselenlerin kullanımı artmıştır. Ancak metal-seramik restorasyonlar; mekanik dayanıklılıklarının yüksek, maliyetlerinin de daha düşük olmaları nedeniyle halen en sık kullanılan restorasyonlardır. Metal-seramik restorasyonların üretiminde geleneksel olarak döküm yöntemi kullanılmasına rağmen ilerleyen teknoloji ile birlikte bilgisayar destekli CAD/CAM restorasyonlar ve direk metal lazer eritme yöntemiyle üretilen restorasyonlarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı; direk metal lazer sinterizasyon yöntemiyle iki çeşit metal tozu kullanılarak, iki farklı kalınlıkta üretilen tek üyeli ve dört üyeli restorasyonlarda alt yapı ve porselen üst yapı sonrası oluşan marjinal değişikliklerin in vitro olarak incelenmesidir. Bu amaçla, abutment diş olarak üst birinci premolar ve üst ikinci molar arası olan dört üyeli; üst birinci molar olan tek üyeli modeller üretildi. Çalışmamızda METO ve BEGO marka 2 farklı metal tozu kullanıldı. Lazer sinter yöntemiyle metal alt yapılar 0,4 ve 0,5 mm kalınlıkta olacak şekilde toplamda 80 adet örnek üretildi. Bu parametrelerle toplam 8 grup elde edildi (n=10). Metal alt yapılar elde edildikten sonra silikon replika yöntemi kullanılarak marjinal açıklık değerleri ölçüldü ve bilgisayar ortamına kaydedildi. Daha sonra metal alt yapılar üzerine porselen üst yapı işlemleri uygulandı. Porselen işlemleri biten örneklerden silikon replikalar alınıp marjinal açıklık değerleri kaydedildi. Gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis testi uygulandı. Gruplar arası fark elde edildiğinde; farklılığı yaratan grup ya da grupların belirlenmesinde Bonferroni düzeltmeli Dunn testinden yararlanıldı. Aynı grupta alt yapı ve üst yapı sonrasında oluşan değişimleri belirlemek için Wilcoxon testi uygulandı. p<0.05 düzeyi istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Elde edilen sonuçlara göre tek üyeli restorasyonlarda alt yapı ve üst yapı arasında mezial bölgede BT5 ve MT4 gruplarında marjinal açıklıkta anlamlı azalma görülmüştür. Distal yüzeylerinde BT5 ve MT4 gruplarında anlamlı azalma görülmüştür. Okluzal yüzeylerinde BT4, MT4 ve MT5 gruplarında istatistiksel olarak anlamlı BT5 grubunda sayısal artış bulunmuştur. Dört üyeli gruplarda ise molar dişlerin mezial yüzeyleri alt yapı ve üst yapı karşılaştırıldığında BD5 ve MD4 gruplarında istatistiksel olarak anlamlı artış görülmüştür. Molar dişlerin distal yüzeylerinde BD4 grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir azalma BD5 ve MD4 grubunda sayısal bir azalma bulunmuştur. Molar dişlerin okluzal bölgelerinde ise BD5 ve MD4 gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış BD4 grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir azalma MD5 grubunda sayısal bir azalma görülmüştür. Dört üyeli grupların premolar dişlerinde mezial bölgede metal alt yapı ve porselen üst yapı arasında tüm gruplarda istatistiksel olarak anlamlı bir azalma bulunmuştur. Premolar dişlerin distal bölgelerinde alt yapı ve üst yapı arasında MD4 ve MD5 gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış BD4, BD5 gruplarında ise sayısal artış bulunmuştur. Premolar dişlerin okluzal yüzeylerine baktığımızda BD4, BD5, MD4 gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış MD5 grubunda istatistiksel anlamlı bir azalma görülmüştür With advancing technology and increasing esthetic expectation, the use of porcelains with full ceramic and zirconia substructures increased. However, metal-ceramic restorationsare still the most frequently used restorations due to their high mechanical strength and lower costs. Although the traditional casting method was used in the production of metal-ceramic restorations, with the advancing technology, restorations manufactured with CAD/CAM methods and direct metal laser melting method are increasing. The aim of this study was to evaluate the marginal fit of the restoration before and after porcelain superstructure application of metal-ceramic crown produced with direct metal laser sintering method, with two kinds of Co-Cr metal powder, at two different thicknesses, at the single and four-unit restorations. Four-unit models (D) were produced with upper first premolar and upper second molar as abutment teeth; single-unit models (T) were produced as upper first molar. Two different metal powders; METO (M), BEGO (B) were used in this study Metal substructures were produced with 0,4 (4) and 0,5 (5) mm thicknesses by laser sinter method. 8 groups were obtained in total with these parameters (n=10). After the metal substructures were obtained, marginal discrepancy values were measured by using the silicone replica method and saved at the computer. Then porcelain was applied on metal substructures. Silicone replicas were obtanied from the samples that completed the porcelain process and marginal discrepancy values were measured. Kruskal Wallis test was used for comparison among groups. Bonferroni-corrected Dunn test was used to determine the group or groups that created intergroup differences. In the same group, Wilcoxon test was applied to determine the changes occurred after the infrastructure and superstructure. p<0.05 was considered statistically significant. According to the results, significant decrease was observed in BT5 and MT4 groups in mesial region between infrastructure and superstructure. There was significant decrease in BT5 and MT4 groups on distal surfaces. There was a statistically significant increase marginal discrepancy in the BT4, MT4 and MT5 groups on the occlusal surfaces. At molar teeth; there was a statistically significant increase in BD5 and MD4 groups on the mesial surfaces.. There was a statistically significant decrease in distal surfaces in BD4 group. A numerical decrease was found in the BD5 and MD4 groups. At premolar teeth; there was a statistically significant decrease was found in all groups between the substructure and porcelain at the mesial region. There was a statistically significant increase in the MD4 and MD5 groups between the substructure and porcelain in the distal regions. In BD4 and BD5 groups, numerical increase was found. A statistically significant increase was found in the BD4, BD5, MD4 groups on the occlusal surfaces of premolar teeth. MD5 group found a statistically significant decrease.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/20.500.12933/41https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=_F5QEpayDXGqGZlp9XiFtHb2k91XsGMz9XVwyFp872FnGqmU56KVejkcQMs2SbQN
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [5]