REJENERATİF ENDODONTİK TEDAVİ PROTOKOLÜNE GÖRE PULPA BOŞLUĞU BARİYERİ OLARAK BİODENTİN VE MTA KULLANIMININ YAPAY OLARAK TAKLİT EDİLMİŞ OLGUNLAŞMAMIŞ KÖKE SAHİP DİŞLERİN KIRILMA DİRENÇLERİNE ETKİSİ
Citation
GÜVEN, Y., ALADAĞ, H., & ARSLAN, H. (2021). REJENERATİF ENDODONTİK TEDAVİ PROTOKOLÜNE GÖRE PULPA BOŞLUĞU BARİYERİ OLARAK BİODENTİN VE MTA KULLANIMININ YAPAY OLARAK TAKLİT EDİLMİŞ OLGUNLAŞMAMIŞ KÖKE SAHİP DİŞLERİN KIRILMA DİRENÇLERİNE ETKİSİ. Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 31(1), 39-45.Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, rejeneratif endodontik tedavi prosedürüne göre pulpa boşluğu bariyeri olarak biodentin (BD) ve
mineral trioksit agregat (MTA)ın kullanımı sonrası yapay olarak taklit edilmiş olgunlaşmamış köke sahip dişlerin uzun süreli
kırılma direncini karşılaştırmalı olarak incelemektir.
Materyal Metot: 80 adet çekilmiş maksiller santral diş, her biri 20 dişten oluşan 4 gruba ayrıldı. Pozitif kontrol grubundaki
dişlere herhangi bir tedavi uygulanmadı. Kalan dişler apikal foramenden 1 mm çıkılarak 6 Nolu Peeso Freze kadar genişletildi.
Kök kanallarının irrigasyon ve dezenfeksiyonu Amerikan Endodontistler Birliği’nin önerdiği rejeneratif endodonti prosedürüne
göre yapıldı. Kanalların koronal kısmı mine-sement birleşiminin yaklaşık 3 mm altına kadar MTA ya da Biodentin ile dolduruldu.
Negatif kontrol grubundaki kanallar prepare edildiği halde boş bırakıldı. Koronal giriş kavitesi, cam iyonomer ve bunu takiben
kompozit rezin ile restore edildi. Dişler fosfat tamponlu salin çözeltisine kondu ve 3 ay boyunca saklandı. Daha sonra her örnek,
üniversal test makinesi kullanılarak kırılma testine tabi tutuldu. Maksimum kırılma yükü kaydedildi ve veriler istatistiksel olarak
analiz edildi.
Bulgular: Pozitif kontrol grubu en yüksek kırılma direncine sahipti. Negatif kontrol grubundaki kırılma direnci diğer gruplara
göre anlamlı derecede düşüktü(P <0.05). Biodentin ile MTA grupları arasında anlamlı fark yoktu (P> 0.05).
Sonuç: Rejeneratif endodontik tedavi gören enfekte pulpalı olgunlaşmamış dişlerde servikal kök kırılma direnci bakımından
MTA ve Biodentin arasında önemli bir fark yoktur. Aim: The aim of this study was to evaluate the long-term fracture resistance of simulated immature teeth loaded with
Biodentine and mineral trioxide aggregate (MTA) as pulp cavity barriers for regenerative endodontic procedures.
Materials and Methods: Eighty extracted human maxillary anterior teeth were allocated into four groups of 20 teeth each.
No procedure was applied to the teeth in the positive control group. The remaining teeth were prepared until a size 6 Peeso
(1.7 mm) could be passed 1 mm beyond the apex. The root canals were irrigated and disinfected according to American
Association of Endodontists considerations for regenerative endodontic procedures. The canals were filled with either Biodentine
or MTA to approximately 3 mm below the cemento enamel junction. The negative control canals were left unfilled. The coronal
access cavities were restored with glass ionomer followed by composite resin. The teeth were placed in phosphate-buffered
saline solution and stored for 3 months. Each specimen was then subjected to fracture testing using a universal testing
machine. The peak load to fracture and the fracture resistance were recorded, and the data were analysed statistically.
Results: The positive control group had the highest fracture resistance and differed significantly (P<0.05) from the other
experimental groups. No significant difference was found between Biodentin and MTA (P>0.05).
Conclusions: Considering the risk of cervical root fracture for pulpless infected immature teeth treated with regenerative
endodontic procedures, there was no difference between MTA and Biodentine regarding the resistance to root fracture.