PANKREAS YAĞLANMASININ VÜCUT ADİPOZ DOKU DAĞILIMI İLE İLİŞKİSİNİN BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİDE KANTİTATİF YÖNTEMLERLE DEĞERLENDİRİLMESİ
View/ Open
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2021Author
Kaya, FurkanTürker, Ahmet Oğuzhan
Beral, Ayberk
Tezcan, Nihan
Penbe, Ahmet
Bozok, Kadir
Akyürek, İsmail
Metadata
Show full item recordCitation
Özlem, T. U. N. A., & URAL, M. N. (2021). Üst Düzey Yöneticilerin Liderlik Tarzlarının Sosyal Medya Üzerinden Analizi. Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, 16(62), 639-658.Abstract
AMAÇ: Pankreas yağlanması, yağ hücrelerinin pankreas dokusuna infiltrasyonu ile oluşan histopatolojik bir durumdur. Bu
çalışmada pankreas yağlanmasının bilgisayarlı tomografide
kantitatif yöntemlerle subkutan ve visseral yağlı doku miktarı,
bel çevresi, yaş, cinsiyet ve karaciğer yağlanması ile arasındaki
ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Üriner sistem taşı veya travma nedeniyle
kontrastsız bilgisayarlı tomografi (BT) çektirmiş hastalar retrospektif olarak tarandı. Bilinen pankreas hastalığı olanlar ile
diabetes mellitus öyküsü olanlar çalışmaya dahil edilmedi. Çalışmaya toplam 287 yetişkin olgu dahil edildi. İş istasyonundan
pankreas, karaciğer ve dalağın Hounsfield Ünite (HU) cinsinden
ortalama dansiteleri hesaplandı. Tüm hastaların visseral ve subkutan yağ dokusu miktarı lumber 3 ve 4 vertebra (L3/4) orta
düzeyinden tek kesitte bir yazılım programı olan Aquarius, ToshibaMedical systems ile cm2 cinsinden, aynı seviyeden bel çevresi uzunluğu mm olarak ölçüm yapılarak değerlendirildi. Yağlı
pankreası olan ve olmayan olgularda bulgular uygun istatistik
yöntemlerle korelasyonları değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışamaya dahil edilen olguların %70’inde pankreas yağlanması tespit edildi. Pankreas yağlanması olan ve olmayan olgular karşılaştırıldığında subkutan yağlı doku miktarı
ve cinsiyetle arasında anlamlı farklılık saptanmadı (sırasıyla
p=0,681 ve p= 0,070). Pankreas yağlanması olanlarda total ve
visseral yağlı doku miktarı belirgin fazla olarak izlendi. Karaciğer
yağlanması toplam 40 olguda izlenmiş olup pankreas yağlanması olan olguların %16.4’ünde KC yağlanması vardı. Pankreas ve karaciğer yağlanması arasında anlamlı ilişki saptanmadı
(p=0,064).
SONUÇ: Pankreas yağlanması olanlarda ortalama dansite en
güçlü negatif korelasyonu visseral yağlı doku miktarı ile göstermiştir. Ortalama visseral yağlı doku miktarı pankreas yağlanması olanlarda anlamlı derece yüksek izlenmiştir. Çalışmamızın sonuçları pankreas yağlanmasının en çok visseral yağlı doku artışı
ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle bilgisayarlı
tomografide basit kantitatif yöntemlerle bel çevresi ve visseral
yağ doku miktarı artmış ileri yaş olgularda pankreas yağlanması
açısından değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. OBJECTIVE: Pancreatic steatosis is a condition caused by histopathological infiltration of fat cells in the pancreatic tissue.
In this study, we evaluated the relationship between pancreatic steatosis and the amount of subcutaneous adipose tissue,
visceral tissue quantity, waist circumference, age, sex, and fatty
liver values with quantitative computed tomography.
MATERIAL AND METHODS: In this study, images of the patient who underwent unenhanced computed tomography
(CT) for urinary stones or trauma were retrospectively analyzed. Patients with known pancreatic disease and a history
of diabetes mellitus were not included. A total of 287 adult
cases were included in the study. The average densities of
the pancreas, liver, and spleen in Hounsfield Units (HU) were
calculated from the workstation. Visceral and subcutaneous
adipose tissue in cm2 and waist circumference in mm were
measured in all patients using Aquarius, Toshiba Medical
system software from a single section passing through the
mid-level of the lumbar 3 and 4 (L3/4) vertebrae. Correlations of the findings were evaluated using appropriate statistical methods in patients with and without a fatty pancreas.
RESULTS: In 70% of the cases included in the study, pancreatic steatosis was detected. When the patients with and
without pancreas steatosis were compared, there was no significant difference between the amount of subcutaneous fatty tissue and gender (p = 0.681 and p = 0.070, respectively).
The amount of total and visceral fatty tissue was significantly
higher in those with pancreatic steatosis. Fatty liver was detected in a total of 40 cases. 16.4% of patients with pancreatic steatosis had liver steatosis. There was no significant relationship between pancreatic and liver steatosis (p=0.064).
CONCLUSIONS: Pancreatic density showed a strong negative
correlation with the amount of visceral adipose tissue in patients
with pancreatic steatosis. The visceral average amount of fatty
tissue was observed significantly higher in patients with pancreatic steatosis. The results of our study indicate that the visceral
adipose tissue increase may be associated with increased pancreatic steatosis. Therefore, we believe that the quantitative computed tomography method should be used elderly patients with
increased waist circumference and visceral adipose tissue with
simple quantitative methods in terms of pancreatic steatosis.