Periampuller divertikül prevalansı ve eşlik eden pankreatikobiliyer hastalıkların çok kesitli BT ile değerlendirilmesi
Abstract
Giriş-Amaç: Bu çalışmamızda Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi (ÇKBT) yöntemini kullanarak periampuller duodenal divertikül (PAD) prevalansını ve PAD ile pankreatikobiliyer hastalıkların ilişkisini saptamayı amaçladık. Ek olarak, PAD varlığının safra yollarının anormal dilatasyonu ile ilişkili olup olmadığını araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde Ocak 2016 ile Ocak 2020 arasında batın BT çekilen hastaların verileri radyoloji veri tabanından retrospektif olarak toplanarak değerlendirildi. Bilinen pankreatikobiliyer neoplazm, karaciğer neoplazmı, konjenital kistik safra yolu hastalığı olanlar, biliyer stenti ve artefaktlı görüntüleri olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Toplam 222 PAD hastası toplandı ve PAD saptanmayan 220 hasta kontrol grubuna dahil edildi. PAD boyutu, lokalizasyonu, safra kanalı çapı, geçirilmiş kolesistektomi, kolelitiazis, safra kanalı taşları, benign biliyer striktür, akut kolanjit, akut kolesistit, kronik kolesistit, akut pankreatit, kronik pankreatit, kolonik divertikül, hepatosteatoz, pankreatik yağlı infiltrasyon bulguları ve karaciğer fonksiyon testleri hastaların elektronik medikal kayıtlarından bulunup not edildi. Grupları karşılaştırmak için Mann Whitney testi, ?2 analizi ve Spearman korelasyon testlerinden uygun olan kullanıldı. Bulgular: Mevcut çalışmamızda DD prevalansı %1,16 ve PAD prevalansı %1,06 idi. PAD prevalansı artan yaş ile pozitif korelasyon gösterdi. Çalışmamızdaki ortalama PAD çapı 22,98 mm ± 10,98 idi. Artan yaş ile PAD çapı arasında anlamlı pozitif korelasyon bulundu. Kadın/erkek oranı PAD grubunda 1,02/1 ve yaş ortalaması 67,31 idi.PAD grubunda kolelitiazis, koledokolitiazis, akut kolesistit, kronik kolesistit insidansı istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksekti. PAD grubunda hepatosteatoz insidansı istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksekti. Multipl lokalizasyonda ekstrahepatik safra kanalının ve sağ intrahepatik safra kanalının çapı PAD grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha genişti. Buna ek olarak, hem PAD hem kontrol grubunda kolesistektomili hastaların safra yolları, kolesistektomi geçirmeyen hastalara göre anlamlı olarak daha genişti. PAD grubunda kolesistektomi olmayan hastalarda ekstrahepatik safra kanalının çapı ortalaması, kontrol grubundaki kolesistektomi olmayan hastalara göre anlamlı olarak daha fazlaydı. Ayrıca yaş ile biliyer kanal çapı arasında anlamlı pozitif korelasyon bulundu. Sonuç: Sonuç olarak ÇKBT; PAD tanısında, eşlik eden pankreatikobiliyer hastalıkların saptanmasında ve PAD'lerin safra yollarına etkisini değerlendirmede kullanılan noninvaziv değerli bir tanı yöntemidir. Purpose: The aim of our study was to investigate the prevalence of periampullary duodenal diverticulum (PAD) using abdomen multi slice computed tomography and determine the relevance of PAD and pancreatico-biliary diseases. In addition, we aimed to explore if the presence of PAD is associated with abnormal dilatation of bile duct. Materials and Methods: In our study, patients with PAD were retrospectively assessed from the radiology database from January 2016 to January 2020 in Afyonkarahisar Health Sciences University Hospital. Patients with known pancreaticobiliary malign neoplasm, liver malign neoplasm, congenital cystic biliary tract disease, biliary stent and artifact images were excluded. Control group, 220 patients without PAD, was added to 222 patients who are called other group with PAD, those were matched in terms of gender and age. PAD size, location, ductal diameter, prior cholecystectomy, cholelithiasis, bile duct stones, benign bile duct strictures, acute cholangitis, acute cholecystitis, chronic cholecystitis, acute pancreatitis, chronic pancreatitis, colonic diverticulum, hepatosteatosis, pancreatic fatty infiltration and liver function tests were noted from electronic medical records. To compare the groups, Mann Whitney test, ?2 analysis, and Spearman's rho correlation tests were used if appropriate. Results: The prevalence was 1,16% for DD and 1,06% for PAD. The mean diameter PAD in our study was 22,98 mm +10,98. A significant positive correlation was found between age and the diameter of PAD. The female/male ratio was 1,02/1 and the median average age was 67,31 years in the PAD group.There was a significantly higher incidence of cholelithiasis, bile duct stone, acute cholecystitis, chronic cholecystitis in PAD group. There was a significantly higher incidence of hepatosteatosis in PAD group. The diameter of extrahepatic bile duct at multiple locations and right intrahepatic bile duct was significantly higher in PAD group than control group. Also, the bile duct diameter at multiple locations of postcholecystectomy patients were significantly larger than non-cholecystectomy patients, both in PAD and control groups. With respect to the non-cholecystectomy groups, the diameter of extrahepatic bile duct at multiple locations was significantly larger in PAD group. A significant positive correlation was found between age and bile duct diameter at multiple locations. Conclusion: As a result, multi-slice CT is a noninvasive, valuable diagnostic method in the diagnosis of PAD, for the evaluation of concomitant pancreaticobiliary diseases and the effects of PADs on bile ducts.
URI
https://hdl.handle.net/20.500.12933/123https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=wf-FPgY-5qjHEzEoOgvMs7E9wPQxTE2FcsoS6l2Twl_T-ra_yzPVD5EW-Cs8xpJo
Collections
- Tez Koleksiyonu [28]