Pediatrik suprakondiler humerus kırığı nedeniyle opere edilen hastalarda radyolojik skorlamanın ile klinik sonuçların korelasyonu-prospektif çalışma
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı suprakondiler humerus kırıklarında radyografik kaynama skorlamasının uygulanabilirliğini araştırmaktır. Bu sayede poliklinik kontrollerinde postoperatif kaynamanın değerlendirilmesi, atelin çıkarılma zamanı ve pinlerin çıkarılması ile ilgili zamanlamada cerrahın daha objektif karar verebilmesine yardımcı olmak ve skorlamanın klinik sonuçlar ile korelasyonunu araştırmaktır. Materyal Metod: Çalışmaya suprakondiler humerus kırığı nedeniyle acil servise ya da ortopedi polikliniğine başvuran ve opere edilen 40 erkek 26 kız toplam 66 hasta dâhil edildi. Hastaların her birine ameliyat öncesi hasta kartı oluşturuldu ve demografik özellikleri kayıt altına alındı. Hastalar ameliyat sonrasında rutin olarak 2, 3, 4, 6 ve 8. hafta ortopedi poliklinik kontrollerine çağrıldı. Poliklinik kontrollerinde hastalara rutin olarak dirsek AP ve lateral grafiler çekildi. RUS hesaplanırken düzgün çekilmiş grafilerde kırık korteks hattı değerlendirildi. 3 yaşından büyük olan hastaların dinomometre ile kavrama gücü ölçülere kayıt edildi. Hastaların radyografik dirsek açıları ölçüldü. Bu değerlerin haftalık seyirleri takip edildi. Bulgular: Hastaların RUS değerleri haftalar ilerledikçe arttığı gözlemlendi. 8. haftada hastaların kırık kaynaması tamamlandı. RUS değerinin en ilişkili olduğu durum kırık tipidir. Tip 2 kırıklarda ilk haftalarda RUS diğer kırık tiplerine göre yüksek hesaplanmıştır. 8. haftaya gelindiğinde tüm kırık tiplerinde benzer RUS hesaplanmıştır. Kapalı redükte edilen kırıklarda 2. hafta da RUS değeri yüksek hesaplanmıştır. 8. haftaya gelindiğinde kapalı ve açık redüksiyon yapılan kırıklarda benzer RUS hesaplanmıştır. RUS ve cerrahi teknik arasındaki ilişkiye bakacak olursak; 2. haftada açık ve kapalı cerrahi ile RUS arasında anlamlı fark bulunmuştur (p=0,023). Diğer haftalar da cerrahi teknik ve RUS arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Sonuç: Suprakondiler humerus kırıkları opere edildikten sonra belirli aralıklarda kontrol edilmeli ve tam iyileşmenin sağlanması için radyografik kaynama ve klinik düzelmenin görülmesi gerekmektedir. RUSSUH değeri 8 ve üzeri olan hastalarda klinik değerlendirme sonrası aksi bir durum yoksa atelin çıkarılabileceğini ve ROM arttırılması için dirsek egzersizleri başlanması gerektiğini düşünüyoruz. RUSSUH değeri 10 ve üzeri hastalarda klinik değerlendirme sonrasında pinlerin çıkarılabileceğini düşünüyoruz. Objective: The aim of this study is to investigate the feasibility of radiographic union scores in supracondylar humeral fractures. In this way, to evaluate the postoperative union in the outpatient clinic controls, to help the surgeon make more objective decisions regarding the timing of the splint removal and the removal of the pins and to investigate the correlation of the scoring with the clinical results. Material Method: A total of 66 patients, 40 males and 26 females, who were admitted to the emergency department or orthopedics outpatient clinic due to supracondylar humerus fracture were included in the study. A pre-operative patient card was created for each patient and their demographic characteristics were recorded. Patients were routinely called for orthopedic outpatient clinic controls at 2, 3, 4, 6 and 8 weeks after surgery. Elbow AP and lateral radiographs were routinely taken to the patients during the outpatient controls. When calculating RUS, the broken cortex line was evaluated on properly drawn radiographs. The grip strength of patients older than 3 years was recorded with a dynamometer. Radiographic elbow angles of the patients were measured. The weekly course of these values was followed. Results: It was observed that the RUS values of the patients increased as the weeks progressed. Fracture union was completed at the 8th week. The condition with which the RUS value is most related is the type of fracture. RUS in the first weeks of type 2 fractures was calculated higher than other fracture types. By the 8th week, similar RUS was calculated in all types of fractures. RUS in the closed reduction fractures was calculated high at the 2nd week. By the 8th week, similar RUS was calculated for closed and open reduction fractures. If we look at the relationship between RUS and surgical technique; A significant difference was found between open and closed surgery and RUS at week 2 (p = 0.023). In other weeks, there was no significant difference between surgical technique and RUS. Conclusion: Supracondylar humerus fractures should be checked at regular intervals after operation and radiographic union and clinical improvement should be seen to ensure full recovery. We think that in patients with RUSSUH value 8 and above, if there is no other situation after clinical evaluation, the splint can be removed and elbow exercises should be started to increase ROM. We think that pins can be removed after clinical evaluation in patients with RUSSUH 10 or above.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/20.500.12933/97https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=wf-FPgY-5qjHEzEoOgvMs8DrQmSdWy6UckQKkpFbf_Rpkt9QmvVDpTCshKMTpE5S
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [11]