Vezikal görüntüleme-raporlama ve veri sisteminin (VI-RADS) doğrulanması ve mesane kanserinin klinik yönetiminde kullanımı
Özet
ÖZET Çalışmamızda öncelikle VI-RADS skorlama sisteminin mesane kanserinde kas invazyonunu öngörmedeki başarısını araştırmayı amaçladık. Bunun yanında tümör yeri, çapı, lokalizasyonu, lenfovasküler invazyon gibi klinik veriler ve hidronefroz varlığı, lenf nodu tutulumu gibi radyolojik verilerin VI-RADS skorlama sistemi ve kas invazyonu ile ilişkilerini araştırmayı amaçladık. Etik kurul onayı alındıktan sonra kliniğimize başvurup Ocak 2023- Haziran 2024 yılları arasında mesane tümörü şüphesi ile tanısal sistoskopi yapılıp, MR görüntülemesi yapılmış, dahil edilme kriterlerini karşılayıp dışlanma kriterlerine sahip olmayan hastalar çalışmaya dahil edildi. Bu kriterler sonucunda 74 hastanın sonuçları incelendi. Hastaların adı soyadı, dosya numarası, cinsiyeti gibi demografik verileri, tümör sayısı, lokalizasyonu, morfolojisi, tümör çapı gibi sistoskopi verileri, TUR-M ya da radikal sistektomi operasyonlarının patoloji verileri ve bu operasyonların endikasyonları ve hidronefroz, lenf nodu tutulumu gibi radyoloji verileri not edildi. Tüm bu veriler hastaların MpMRI verileri ile karşılaştırıldı. VI-RADS>3 grubunda VIRADS?3 grubuna göre inkomplet rezeksiyon oranı, trigondaki tümör varlığı, tümör boyutu, tümör evresi ve derecesi, lenfovasküler invazyon varlığı istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulundu (hepsi için p<0,001). VI-RADS>3 grubunda VI-RADS?3 grubuna göre tümör temas mesafesi, tümör en geniş çapı, lenf nodu invazyonu, hidroüreteronefroz varlığı ve ekzofitik dışı morfolojiye sahip olan tümörlerin oranı istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulundu (hepsi için p<0,001) MRI lenf nodu tutulumu ile TUR-M lenfovasküler invazyon arasında ve MRI lenf nodu tutulumu ile radikal sistektomi patolojik lenf nodu invazyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcuttu (sırasıyla p<0,001 ve p=0,015). TUR-M patolojik T evresi ile VI-RADS skoru arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki mevcuttu (p<0,001). TUR-M patoloji sonucuna göre kas invazyonu varlığını öngermek için yapılan lojistik regresyon analizinde kas dokusu invazyonunu öngören model anlamlıydı (?2(8) = 1,9, p = 0,983) ve reenkarserasyondaki varyansın %84'ünü açıklayabiliyordu (Nagelkerke R2 = 0,840). Model kas invazyonu olmayanların %96,4'ünü, kas invazyonu olanların ise %89,5'ini (toplamda %94,6) doğru tahmin etti. Kas invazyonu varlığı için en önemli prediktör faktörün yüksek VI-RADS skoru olduğu görüldü. Klinik ve radyolojik parametreler arasında yapılan korelasyon analizi sonucunda VIRADS skoru ile sistoskopi tümör çapı, MRI tümör temas uzunluğu, MRI tümör çapı, MRI tümör aksiyel en geniş çap arasında yüksek düzeyde pozitif bir korelasyon olduğu izlendi ve istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (sırasıyla; r=0,720 p<0,001, r=0,811 p<0,001, r=0,724 p<0,001, r=0,800 p<0,001). Yaptığımız araştırmada VI-RADS skorlama sisteminin mesane kanseri kas invazyonunu güçlü bir şekilde öngörebildiği sonucuna ulaştık. Bunun yanı sıra VI-RADS skoruna ve kas invazyonuna etki eden klinik ve radyolojik faktörleri tanımlayarak VI-RADS skorlama sisteminin mesane kanseri klinik yönetiminde kullanım metodlarını sunduk. Bu konu hakkında daha büyük hasta serileri ile ileri çalışmalar yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kas invazyonu, Mesane kanseri, VI-RADS, ABSTRACT In our study, we aimed to investigate the success of the VI-RADS scoring system in predicting muscle invasion in bladder cancer. Additionally, we aimed to explore the relationships between clinical data such as tumor location, diameter, localization, and lymphovascular invasion, and radiological data such as the presence of hydronephrosis and lymph node involvement, with the VI-RADS scoring system and muscle invasion. After obtaining ethical approval, patients who presented to our clinic between January 2023 and June 2024 with suspected bladder tumors, underwent diagnostic cystoscopy and MR imaging, and met inclusion criteria without exclusion criteria were included in the study. As a result, the outcomes of 74 patients were analyzed. Demographic data such as patients' names, file numbers, and genders, cystoscopy data such as the number, localization, morphology, and diameter of tumors, TUR-M or radical cystectomy pathology data and indications, and radiological data such as hydronephrosis and lymph node involvement were recorded. All these data were compared with patients' MpMRI data. In the VI-RADS> 3 group, compared to the VI-RADS? 3 group, the rates of incomplete resection, the presence of tumors in the trigone, tumor size, tumor stage and grade, and the presence of lymphovascular invasion were significantly higher (all p< 0.001). In the VI-RADS> 3 group, compared to the VI-RADS? 3 group, the distances of tumor contact, the largest tumor diameter, lymph node invasion, the presence of hydroureteronephrosis, and the rate of non-exophytic morphology of tumors were significantly higher (all p< 0.001). A statistically significant relationship was found between MRI lymph node involvement and TUR-M lymphovascular invasion, and between MRI lymph node involvement and radical cystectomy pathological lymph node invasion (p<0.001 and p = 0.015, respectively). A statistically significant relationship was found between the pathological T stage of TUR-M and the VI-RADS score (p< 0.001). In the logistic regression analysis conducted to predict the presence of muscle invasion based on the TUR-M pathology results, the model predicting muscle tissue invasion was significant (?2(8) = 1.9, p = 0.983) and could explain 84% of the variance in reencapsulation (Nagelkerke R2 = 0.840). The model correctly predicted 96.4% of those without muscle invasion and 89.5% of those with muscle invasion (total 94.6%). The most important predictor for muscle invasion was found to be a high VI-RADS score. In the correlation analysis conducted between clinical and radiological parameters, a high level of positive correlation was observed between the VI-RADS score and cystoscopy tumor diameter, MRI tumor contact length, MRI tumor diameter, and MRI tumor axial largest diameter, and this correlation was found to be statistically significant (r = 0.720 p < 0.001, r = 0.811 p < 0.001, r = 0.724 p < 0.001, r = 0.800 p < 0.001, respectively). In our study, we concluded that the VI-RADS scoring system could strongly predict muscle invasion in bladder cancer. Additionally, we identified clinical and radiological factors affecting the VI-RADS score and muscle invasion, presenting the methods of using the VI-RADS scoring system in the clinical management of bladder cancer. Further studies with larger patient series are needed on this subject. Keywords: Muscle invasion, Bladder cancer, VI-RADS
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=UjlM15wKZGQW6TLC0pvCt2xtNtsX7u1hrH4f5QqN_MGVltvgzOe2caJCPVTElv_8https://hdl.handle.net/20.500.12933/2141
















