CHRONIC DISEASE PREVALENCE AND COVID-19 RISK LEVELS IN HIGH SCHOOL STUDENTS
Künye
Özceylan, G., Toprak, D., & Doğan, N. (2020). Ronic Disease Prevalence and COVID-19 Risk Levels in High School Students. Ankara Medical Journal.Özet
Objectives: In our study, we aimed to identify the COVID-19 risk levels of students according to the chronic
disease state.
Materials and Methods: The study population was composed of high school students in Çorlu district of
Tekirdağ province (n=8,926). Students were asked if they had any chronic diseases, İf they use drugs for these
chronic diseases, and if they have regular visits to a healthcare institution due to their chronic disease for active
follow-up. COVID-19 risk levels were identified Descriptive statistics, chi-square test for categorical data in the
comparison of independent groups, and t-test for numerical data was used. The statistical significance level
was accepted as p<0.05.
Results: The mean age of participants was 15.71±1.13 years (min14, max18). 52.27% (n=4,666) of them were
male. 9.06% (n=809) of the participants have had at least one chronic disease. The rate of the students who
were actively using at least one drug due to chronic disease was 5.96% (n=532) during the study. The rate of
participants who have been actively followed up by at least one health institution was 3.71% (n=331). Girls
had higher COVID-19 related risks compared to boys (p=0.019). In terms of COVID-19 risk, no significant
difference was found in the distribution by age, school type, school category, and grade (p>0.05).
Conclusion: The detecting of the prevalence of chronic diseases in students, could have a positive impact on
the course of COVID-19 disease, and this could make it possible to use the limited health resources effectively
and to right plan the education system accordingly. Amaç: Çalışmamızda kronik hastalık durumuna göre öğrencilerin COVID-19 risk düzeylerini belirlemeyi
amaçladık.
Materyal ve Metot: Araştırmanın evrenini Tekirdağ ili Çorlu ilçesinde bulunan lise öğrencileri (n = 8,926)
oluşturmaktadır. Öğrencilere kronik hastalıkları olup olmadığı, bu kronik hastalıklar için ilaç kullanıp
kullanmadıkları ve bu kronik hastalıkları nedeniyle bir sağlık kuruluşuna düzenli ziyaretlerinin olup olmadığı
soruldu. Her bir katılımcı için COVID-19 risk seviyeleri belirlendi. Tanımlayıcı istatistikler, bağımsız grupların
karşılaştırılmasında kategorik veriler için ki-kare testi ve sayısal veriler için t testi kullanıldı. İstatistiksel
anlamlılık düzeyi p <0,05 olarak kabul edildi.
Bulgular: Katılımcıların ortalama yaşı 15,71 ± 1,13 yıl (min14, maks18) idi. Bunların %52,27'si (n=4.666)
erkektir. Katılımcıların %9.06'sında (n=809) en az bir kronik hastalık vardı. Çalışma süresince kronik bir
hastalığa bağlı olarak en az bir ilacı aktif olarak kullanan öğrencilerin oranı %5,96’idi (n = 532). En az bir sağlık
kurumu tarafından aktif olarak takip edilenlerin oranı %3,71’idi (n=331). Kızların COVID-19 ile ilişkili riskleri
erkeklere göre daha yüksekti (p=0.019). COVID-19 riski açısından yaşa, okul türüne, okul kategorisine ve sınıfa
göre dağılımda anlamlı farklılık bulunmadı (p> 0.05).
Sonuç: Öğrencilerde kronik hastalık prevalansının tespiti, COVID-19 hastalığının seyri üzerinde olumlu bir
etkiye sahip olabilir ve bu, sınırlı sağlık kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmayı ve eğitim sistemini buna göre
doğru planlamayı mümkün kılabilir.