Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı'na 2016-2018 yılları arasında başvuran anemili hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Abstract
Demir eksikliğine bağlı anemi, çocuklarda en sık görülen anemi türüdür. Çalışmanın amacı, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Hematoloji Polikliniği'ne 2 yıl içerisinde başvuran ve anemi tanısı koyulan hastaların klinik özelliklerini, laboratuvar bulgularını ve tedavi süreçlerini değerlendirmektir. Çalışma, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1/1/2016-31/12/2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen retrospektif tipte bir araştırmadır. Çalışma grubuna demir eksikliği tanısı alan 153 hasta dahil edildi. Çalışma grubu, Fe+2 ve Fe+3 değerlikli demir tedavisi almış hastalar olarak iki gruba ayrılmıştır. Veriler SPSS versiyon 15 (IBM, Newyork, United States) ile değerlendirilmiş olup, istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.005 kabul edildi. Çalışma grubu 153 kişiden oluşmakta olup, 91'i (%59.5) kız, 62'si (%40.5) erkek, yaş ortalamaları 6.7±5.5 yıl idi. Çalışma grubunun %52.3'ünde nutrisyonel anemi, %20.9'unda hemoglobinopati, %7.2'sinde enfeksiyon nedenli anemi ve %6.5'inde malignite nedenli anemi olduğu bulundu. Nutrisyonel aneminin en sık nedeninin izole demir eksikliği (%63.7) olduğu bulundu. Hastalarda en sık görülen fizik muayene bulgusu konjonktivada solukluk (%11.1) idi. Hastaların en sık başvuru şikayetleri; ateş yüksekliği (%10.5), sarılık (%7.8), menoraji (%7.8) olarak saptandı. Çalışma grubunda, anemide azalan kan hücresi türüne göre inceleme yapıldığında, en sık oranda izole Hb düşüklüğü (%88.2) gözlendi. En sık anemi etiyolojisi %18.9 (29) ile demirden zengin gıda alımı yetersizliği ve ardından %16.3 (25) ile talasemi olarak belirlendi. Daha önce demir tedavisi alanlar, çalışma grubunun %28.8'ini (44) oluşturuyordu. Bunlardan 29 hasta Fe+2 preparatı, 15 kişi Fe+3 preparatı almıştı. Fe+2 tedavisi alanlar ile Fe+3 tedavisi alanlar arasında tedaviye yanıt açısından bir fark saptanamadı (p=0.692). Fe+2 tedavisi alanlarda rekürrens sıklığının (%26.7), Fe+3 tedavisi alanlara göre daha fazla olduğu bulundu (p=0.03). Rekürrenslerde en sık nedenin, tedavi uyumsuzluğu (%44,4) olduğu bulundu. Fe+2 ile Fe+3 tedavisi alanlar arasında, kan parametreleri (Hb, ferritin, MCV, B12, folik asit, WBC, trombosit, D vitamini) ortancası açısından bir fark saptanamadı. Sonuç olarak, demir eksikliği anemisinin Fe+2 ve Fe+3 tedavisi ile benzer şekilde düzeldiği, ancak daha az yan etki oluşturması nedeniyle kabul edilebilirliği ve tedavi uyumu daha yüksek olan Fe+3 preperatlarının bu yaş grubunda daha az rekürrense neden olduğu görüldü. Iron deficiency anemia is the most common form of anemia in children. The aim of this study was to evaluate the clinical features, laboratory findings and treatment processes of the patients diagnosed with anemia in Afyonkarahisar Health Sciences University Medicine of Faculty, Department of Pediatrics, Hematology Policlinic. This study is a retrospective type of study conducted at the Faculty of Medicine of Afyonkarahisar University between 1/1/2016-31/12/2018. The study group consisted of 153 patients with iron deficiency anemia. The study group was divided into two groups as Fe+2 and Fe+3 iron treated patients. The data were evaluated with IBM SPSS (Version 15) and the level of statistical significance was accepted as p <0.005.The study group consisted of 153 patients, 91 (59.5%) were female and 62 (40.5%) were male and the mean age was 6.7 ± 5.5 years. Of the study group, 52.3% had nutritional anemia, 20.9% had hemoglobinopathy, 7.2% had anemia and 6.5% had malignancy. Isolated iron deficiency (63.7%) was the most common cause of nutritional anemia. The most common physical examination finding was pallor in the conjunctiva (11.1%).The most common complaints were fever (10.5%), jaundice (7.8%) and menorrhagia (7.8%). In the study group, the most frequent isole Hb decreasing (88.2%) was observed when anemia was examined according to the decreased blood cell type. The most common etiology of anemia, lack of oral iron intake (18.9%) and thalassemia (16.3%) were determined. Previously iron-treated patients accounted for 28.8% (44) of the study group. Of these, 29 (67.7%) were Fe+2 preparations and 15 (32.3%) were Fe+3 preparations. There was no difference between the patients who received Fe+2 treatment and those who received Fe+3 treatment (p=0.692). The frequency of recurrence in patients treated with Fe+2 (26.7%) was higher than those receiving Fe+3 treatment (p= 0.03). It was found that the most common cause of recurrence was treatment incompatibility (44,4%). There was no significant difference in the blood parameters (Hb, Ferritin, MCV, B12, Folic Acid, WBC, Thrombocyte, vitamin D) between Fe+2 and Fe+3 treatment groups. As a result, iron deficiency anemia improved with Fe+2 and Fe+3 treatment, however, Fe+3 preparations with higher compliance and treatment compliance due to less side effects resulted in less recurrence in this age group.
URI
https://hdl.handle.net/20.500.12933/109https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=Eb5EkakJlp3olBdo_wNEGekGOBOZ864PGVQ2ehUvyqBfMqQoUO1rFbo7XFGyeUKJ
Collections
- Tez Koleksiyonu [28]